Güncelleme Tarihi: 03 Nisan 2018

Gösterim: 6359

Bandırma'da Yaşam

TARİHÇE

Bandırma'nın ilk kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Çeşitli araştırmalardan, Bandırma'nın M.Ö. 8. ve 9. yüzyıllar arasında, Kapıdağ yarımadasındaki Kyzikos şehri ile aynı zamanda kurulmuş olabileceği sonucuna varılmıştır.

Bandırma o zamanlar, bugünkü şehir merkezinin yaklaşık 2 km kadar kuzeydoğusunda bulunan ve günümüzde Livatya ve Ağıldere olarak anılan bölgede kurulmuştur. Bir balıkçı köyü olan ve Kyzikos şehir devletinin limanı olarak da kullanılan Bandırma, o yıllarda "Güvenilir Liman" anlamına gelen PANORMOS olarak anılıyordu. 

Çeşitli zamanlarda Frigler, Mysialılar, Traklar ve Perslerin egemenliğinde kalan Bandırma bölgesi, M.Ö.334 yılında Makedonya kralı Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. Buralar daha sonraki yıllarda Roma ve Bizanslıların eline geçmiştir.

Bandırma'ya Türklerin ilk gelişi ise, Anadolu'da ilk Türk Devletini kuran Kurtulmuşoğlu Süleyman Bey’in 1076 yılında Kyzikos'la birlikte Aydıncık ve Bandırma'yı fethetmesiyle gerçekleşmiştir. 1106 yılında Selçuklu Sultanı 1.Kılıçarslan'ın vefatı sonrası bölge tekrar Bizans egemenliğine geçmiştir.

Bandırma 13. yüzyılın başlarında Karesi Beyliği'nin himayesi altına girmiş, 1345 yılında Orhan Gazi zamanında Osmanlıların eline geçmiştir. Bandırma bu yıllarda küçük bir balıkçı köyü idi. Orhan Gazi bölgenin idaresini büyük oğlu Süleyman Paşa'ya vermiştir.

Bir süre Aydıncık ve Hüdavendigar'a bağlı olan Bandırma 16. yüzyılın 2.yarısında Galata Kazası Kapıdağ nahiyesine bağlı bir köy idi.

Bandırma, 1830 yılında Erdek ilçesi Kapıdağ bucağına bağlanmış, tanzimata kadar voyvodalıkla idare edilen Bandırma Tanzimat’ın ilanından sonra gerçekleştirilen idari yapılanma ile Erdek ilçesine bağlı bir bucak olmuştur.

1876- 1878 Osmanlı- Rus savaşı sonunda, Kırım ve Romanya'dan göç eden tatarların Bandırma'ya yerleştirilmesi şehirde bir canlanmaya ve nüfusunun artmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler sonrası Bandırma, 1879 yılında Karesi Sancağına (Balıkesir) bağlı bir ilçe merkezi haline getiriliş daha sonra Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1879 yılı salnamesinde Belediyenin yeni seçilmekte olduğu belirtilmektedir.

Birinci Dünya Savaşı sıralarında Bandırma, Çanakkale Boğazının kapatılması ile bölgesel olarak büyük bir önem kazanmıştır. Özellikle Çanakkale'ye asker ve malzeme nakliyesi konusunda önemli bir rol oynamıştır. Askeri ve ekonomik alandaki bu stratejik konum, nüfusun da artmasına neden olmuştur.

Cumhuriyet öncesi Bandırma'da Türkler, Ermeni ve Rumlarla birlikte yaşıyordu. Türkler genelde tarımla uğraşırken Rum ve Ermeniler ticaret işlemleri ile geçiniyorlardı.

 

EĞİTİM

Bandırma eğitim düzeyi yüksek bir kenttir. Okuma yazma oranı % 99,5’dir. Yükseköğretim mezunları nüfusun %25’ini oluşturmakta, %30 oranında da orta öğretim mezunları bulunmaktadır.

Nüfus yapısı ve kentleşme oranının yüksekliği, eğitim alanında Bandırma’nın hızlı bir gelişme göstermesini sağlamıştır. Bugün ilçe merkezinde 1 tanesi özel olmak üzere 10 adet lise, iki tanesi özel olmak üzere 24 adet ilköğretim okulu bulunmaktadır. Bu okullarda öğrenim gören öğrenci sayısı yaklaşık 25.000’dir.

Okullardaki öğrenimin yanı sıra, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çalışmalarla, yetişkin eğitimi konusunda Bandırma’da önemli başarılar sağlanmıştır.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde 4 enstitü, 8 fakülte, 1 yüksekokul ve 6 meslek yüksekokulu ile yaklaşık olarak 11.000 öğrencimiz eğitimine devam etmektedir. 

 

COĞRAFİ YAPI-NÜFUS

Bandırma, Balıkesir iline bağlı bir ilçedir. İlçe nüfusu 143.171 kişidir. 54 Mahallesi bulunmaktadır. Bandırma gerek köyleriyle beraber ele alındığında, gerek kent merkezi olarak, genç bir nüfusa sahiptir. Her iki ölçüte göre; 15-40 yaş arasındaki nüfus, toplam nüfusun %39'unu oluşturmaktadır. 0-15 yaş grubunda ise oran %20'dir. Nüfusun %60'ı 0-40 yaş arasındadır.

Bandırma Marmara Denizi’nin güneyinde yer alan bir yerleşim birimidir. Doğusunda Karacabey, batısında Gönen, kuzeyinde Erdek ve Kapıdağ, güneyinde Manyas ve Kuşgölü bulunmaktadır. Yüzölçümü 690 km2 olan Bandırma’nın denizden yüksekliği 1 metre ile 764 metre arasında değişmektedir.

Aynı adla anılan körfezde yer alan Bandırma, önemli bir liman kentidir. İstanbul, Bursa ve İzmir illerinin köşelerini oluşturduğu var sayılan üçgenin ortasında bulunmaktadır. Bu illere ortalama 2 saat uzaklıktadır.
Bandırma’nın bir önemli özelliği de, her alanda ülkemizin en büyük kenti olan İstanbul’un, Marmara ve Ege bölgeleriyle bağlantısını sağlayan bir noktada bulunmasıdır. Gelişmiş ve donanımlı limanı ile İstanbul’un bir giriş kapısı özelliğini taşımaktadır. 1998 yılında başlatılan İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot seferleriyle bu özelliğini daha da pekiştirmiştir.
İlçenin arazi yapısı, kuzeyden güneye doğru kısmen dağlık ve engebelidir. İlçenin en yüksek dağı, doğusunda yer alan 764 metre yüksekliğindeki Karadağ’dır. İlçenin kuzeyinde yer alan Kapıdağ ise, Bandırma ve Erdek körfezleriyle çevrilmiş bir yarımadadadır. 

Bandırma’nın en uzun akarsuyu Eğridere’dir. İlçenin diğer önemli akarsuları ise;  Beyderesi, Çayırdere, Eski Sığırcı Deresi, Arıkaltı Deresi, Bozdere ve Değirmen Deresidir.

Bandırma’nın güneyinde yer alan Kuşgölü (eski adı Manyas Gölü)’nün yüzölçümü 164 km²’dir. Kuşgölü’nün kuzeyinde dünyaca ünlü ve Avrupa Konseyi A sınıfı diplomalı Kuşcenneti yer almaktadır.

 

İKLİM

Bandırma, hem Akdeniz hem de Karadeniz iklimlerinin etki alanı içindedir. Ayrıca Balkanlardan gelen karasal iklimin geçiş alanı üzerinde yer alması nedeniyle, ilçede çeşitli iklim özellikleri gözlenir. Bandırma'da en düşük sıcaklık -14.6 ºC (15 Ocak 1954), en yüksek sıcaklık ise 42.4 ºC (9 Temmuz 2000) olarak kaydedilmiştir. Yıllık ortalama sıcaklık 14 ºC’dir. Hakim rüzgar yönü Kuzey-Kuzeydoğu’dur. Ortalama rüzgar hızı 15 km/saat’dir. İlçede yıllık ortalama yağış miktarı 703.3 kg/m’dir. Yıllık nispi nem ortalaması ise %73'tür.

 

TARIM VE HAYVANCILIK

Bandırma’nın meteorolojik özellikleri, çok çeşitli tarımsal türün üretimine olanak tanımaktadır. İklim, narenciye hariç diğer bütün bitkilerin yetiştirilmesine elverişlidir. İlçe yüzölçümünün % 65’lik bölümü tarıma elverişli topraklardan meydana gelmektedir.

İlçedeki tarla arazisinin büyük bir bölümünde buğday, arpa, ayçiçeği, pamuk, soğan, çeltik ve şeker pancarı tarımı yapılmaktadır. Ayrıca bölgedeki hayvancılık ve tavukçuluğun yem ihtiyacını karşılamak üzere mısır, yulaf, fiğ, yonca, kanola gibi yem bitkiler de yetiştirilmektedir. Sebze tarımında üretilen başlıca ürünler: kavun, karpuz, biber, domates, fasulye, pırasa, marul, karnabahar, ıspanak ve maydanozdur. İlçede yetiştirilen meyveler ise armut, elma, erik, kiraz, şeftali, dut, nar, badem, kestane ve incirdir.

Bandırma’da 16 bin metrekarelik alanda yaklaşık 300 bin zeytin ağacından yılda ortalama 5 bin ton ürün elde edilmektedir. Ürünün 4 bin 500 tonunu yemeklik zeytin, 500 tonunu ise yağlık zeytin oluşturmaktadır.

Ayrıca Sahil Yenice Mahallesinde sertifikalı ceviz fidanı yetiştiriciliği yapılmakta, burada üretilen fidanlar ülkemizin tüm illerine gönderilmektedir. Bandırma bu konuda da önemli bir merkez haline gelmiştir. Yıllık ortalama ceviz fidanı üretimi 1 milyon adettir. 

Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık, köylerimizde halkın önemli geçim kaynaklarından biri olarak varlığını sürdürmektedir. Süt Mahallelerimizde bir gelir kaynağı olarak değerlendirilmekte, ayrıca üretilen süt ve süt ürünleri aile içinde beslenme amaçlı tüketilmektedir. Bandırma’da tereyağı, peynir ve yoğurt üretimi önemli bir sektördür.

 

KÜLTÜR SANAT

Eğitim düzeyindeki gelişmişlik, Bandırma'nın sosyal ve kültürel yaşamına da büyük canlılık kazandırmaktadır. Bandırmalılar yıl boyunca sergi, panel, konferans, konser, gösteri gibi çeşitli kültür ve sanat olaylarını izleme olanağı bulmaktadır.

Ayrıca her yıl Haziran ayı içeresinde Belediye tarafından düzenlenen Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali, kentin kültürel yaşamında özel bir yere sahiptir. Bandırma'da bölgemizden ve özellikle Pers Satraplığı'nın merkezi olan Daskyleion (Ergili) da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan eserlerin sergilendiği Arkeoloji müzesi bulunmaktadır.

Çalışmaları halen devam eden Daskyleion kazıları, Bandırma'nın gelecekteki önemli antik değerlerini ortaya çıkaracaktır. Bu çalışmalar Bandırma'nın turistik değerlerine, Kyzikos antik kenti kalıntıları ile birlikte yeni değerler kazandıracaktır.

Bandırma Şehir merkezinde, tarihi değer taşıyan çok sayıda yapı bulunmaktadır. Geçmişin izlerini bugünlere ulaştıran bu yapıların önemlileri şunlardır:

*Haydarçavuş Camii

*Haydarçavuş Çeşmesi

*Öğretmenevi Binası

*Eski Askerlik Şubesi Binası

*Dekanlık Binası

*Eski İskele Binası

*Yeni Kütüphane Binası(Eski Tekel Binası)

*Çelikspor Lokali (Eski Gar Binası)

*Sunullah Camii

*Bandırma İlköğretim Okulu Binası

*Hükümet Konağı

*Ulu Camii

Bandırma genelde göç alan bir yerleşim merkezi olduğu için, göçle gelen ailelerin gelenekleri Bandırma'da yaşatılmaktadır. Gelenek ve görenekler daha çok bölgesel özellik göstermektedir.

 

EKONOMİ

Ekonomik yapısı ele alındığında Bandırma, bölgenin önde gelen sanayi kentlerinden biridir. Sanayi tesisleri ilçe merkezinde yoğunlaşmıştır. Köylerde ise tarım, ekonomik yaşamın temelini oluşturmaktadır. Bandırma’da sanayinin kuruluşu oldukça eski tarihlere dayanmaktadır. Ancak, Bandırma Limanı'nın işletmeye açılması ile birlikte 1970'li yıllardan başlayarak, özellikle 1980 yılından itibaren sanayi kuruluşu sayısında ve sanayi üretiminde çok önemli gelişmeler kaydedilmiştir


Bandırma, bölgenin önde gelen sanayi kentlerinden biridir. İlçemizin en önemli sanayi tesisleri; Eti Madencilik Bor ve Asit Fabrikaları ile gübre fabrikası BAĞFAŞ' dır. Sanayii yatırımları, 1980 yılından sonra gıda sektöründe yoğunluk kazanmıştır. İlçemizde gübre, un, yem, çırçır, çeltik, bitkisel yağ, damızlık civciv, etlik piliç, yumurta, salça, dondurulmuş su ürünleri, mermer ve taş işletmeciliğinde ülkemizin önde gelen firmalarının tesisleri bulunmaktadır.

Bandırma'da, sanayi sektörünün tamamına yakınını imalat sanayi oluşturmaktadır. Tarıma dayalı sanayi ağırlıklı olan fabrikaların hammaddesinin büyük bölümü bölgemizden karşılanmaktadır. Hammadde kaynaklarının yakınlığı, tarıma dayalı sanayinin gelişiminde önemli bir etken olmuştur.


Fakat tarıma dayalı sanayinin genel sanayi tesisleri içindeki payı, her geçen yıl azalmaktadır. Son yıllarda en büyük yatırımlar tavukçuluk alanında yapılmaktadır. Ayrıca tüm sektörlerin yanında özellikle mermer ve taş işletmeciliği, tarım makineleri ve salça sektörü de atılım yapmıştır.

Gelişen bir sanayi kenti olmanın dışında, Bandırma'nın ticari alandaki yoğunluğu da önemli avantajları arasında yer almaktadır. Ticaretin gelişmesindeki en önemli etken, Bandırma'nın sahip olduğu işlek limanı ve ticari hayatı son derece hareketli olan merkezlere yakınlığıdır.

Bandırma Limanı, İstanbul' dan sonra Marmara Denizi'ndeki en büyük ikinci limanıdır. 12 metre derinliği olan liman, 20 bin grostona kadar 15 adet geminin aynı anda yanaşıp yükleme ve boşaltma yapabileceği bir kapasiteye sahiptir.

Limandan yapılan İhracat ağırlıklı olarak; sanayi ürünleri, madenler, piliç eti, yumurta, deniz ve su ürünlerinden oluşmaktadır. İthalatın % 70'ini sanayi hammaddeleri oluşturmaktadır. Bunun dışında sanayi ürünleri, tüketim malları ve madenler önemli yer tutmaktadır. Bandırma ekonomisinde tarım sektörünün de önemi büyüktür.

Verimli topraklara ve tarıma elverişli bir iklime sahip arazinin büyük bir bölümünde, başta tahıl olmak üzere tütün, pamuk, şeker pancarı, zeytin, üzüm gibi endüstri bitkileri yetiştirilmektedir. Bitkisel üretimin yanında sebzecilikte yaygın olarak yapılmaktadır. Ayrıca balıkçılık ve su ürünleri de önemli geçim kaynakları arasındadır.

 



Fotoğraflar